Gazeteci-yazar Gökçer Tahincioğlu’nun ‘Sabahattin Ali’yi Öldürdüm’ adlı romanında, cinayetle ilgili tezlere ışık tutabilecek daha önce yayımlanmamış belgelere yer verildi. Romanındaki takip belgeleri, Sabahattin Ali’nin ölümünden çok önce takip edildiğini, her adımının takip edildiğini, tanıştığı herkesin ismiyle tanındığını ortaya çıkardı.
Romanda yer alan, kurgusal bir hikayeden gerçek belgelere kadar uzanan profilleme belgelerinin Sabahattin Ali’nin ölümünün ardından hazırlanarak bilgi amaçlı olarak yetkili makamlara gönderildiği anlaşıldı. Romandaki polis sorgu tutanakları da Sabahattin Ali’nin öldürülmesiyle sonuçlanan yolculukta kamyon şoförünün konuşmamakla tehdit edildiğini, devletin yazarın öldürüldüğünü ilk andan itibaren bildiğini gösteriyor. Resmi kayıtlarda devletin cinayetten aylar sonra, sınırda insan kaçakçılığı yapan Ali Ertekin’in Sabahattin Ali’yi öldürdüğünü söylemesi üzerine öğrendiği belirtildi.
4 YIL CEZA ALDI, İKİ YILA GÖNDERİLDİ
Yazar Sabahattin Ali, 1948 yılında sondan kaçmaya çalışırken öldürüldü. Resmi kayıtlara göre cinayet aylar sonra ortaya çıktı. Ordudan ihraç edilen ve daha önce Bulgaristan’a insan kaçırdığı öğrenilen Ali Ertekin isimli kişi, Sabahattin Ali’nin kaybolmasından aylar sonra polis merkezine giderek Sabahattin Ali’yi öldürdüğünü söyledi. Ertekin, Sabahattin Ali ile para karşılığında kendisini Bulgaristan’a götürmek için anlaşma yaptığını ancak cinayeti “komünist düşüncelerini ve ülkeyi bölme arzusunu kendisine anlattıktan sonra milli duyguları uyandığı” için işlediğini söyledi. Duruşmanın ardından sadece 4 yıl hapis cezasına çarptırılan Ertekin, 2 yıl hapis yattıktan sonra serbest bırakıldı.
75 YILDIR AYDINLANMADI
Ertekin’e verilen ceza ve duruşma sırasında cinayetin yıllar öncesinden başlayarak o dönem bilinen adıyla Emniyet Müdürlüğü’nden farklı nedenlerle para aldığının ortaya çıkması, farklı tartışmaların ortaya çıkmasına neden oldu. ileri.
Sabahattin Ali’nin daha sonra gözaltına alınıp polis karakoluna getirildiği, orada işkence gördüğü ve öldürüldüğü iddia edildi. Dönemin seçkin isimlerinin bu konudaki ifadeleri de bu tezi destekler niteliktedir. Öte yandan Sabahattin Ali’nin nasıl öldürüldüğü netleşemedi. Cinayetten yıllar sonra röportaj yapılan Ali Ertekin, tartışmalarına devam etti. Ertekin’in izi daha sonra kayboldu. Ne zaman ve nerede öldüğüne dair herhangi bir bilgi kamuoyuna açıklanmadı.
Romandaki belgeler, Sabahattin Ali ile Ali Ertekin’i sınıra götüren tır şoförünün cinayetten hemen sonra takip edildiğini ve konuşmaması konusunda uyarıldığını gösteriyor.
ALİ ERTEKİN’E NE OLDU?
Romanda Ali Ertekin’in başına gelenler ve son yıllarını nasıl geçirdiğine dair bilgiler de yer alıyor. Kurgusal romanın girişinde verilen bilgiye göre bu bilgi ve belgelerin tamamı devlet kayıtlarından ve cinayetle ilgili bilgisi olan kritik isimlerden alınmıştır.
Romanda kendi hayatının sırlarını çözmeye çalışan bir yazarın Sabahattin Ali cinayetini çözmek için paralel çabaları anlatılmaktadır. Kurgudan gerçeğe uzanan ‘makale serisi’ başlıklı bölümde yaklaşık 40 sayfa yeni bilgi ve belgeye yer veriliyor. Ayrıca bu belgelerin değeri ve anlamı da aktarılmaktadır.
Tahincioğlu’nun özel arşivinde yer alan bu belgeler romanda ‘milli harekat cinayeti’ olarak tanımlanıyor.
